KRAL GAGİK'İN HEYKELİ

Tarihçe

Aziz Krikor Kilisesi'nin 1906 kazı çalışmaları sırasında, elinde kilisesinin modelini tutan Kral Gagik'in heykeli, parçalar halinde bulunmuştur. Muhtemelen bir zamanlar, kilisenin cephesinde yüksek bir konumda yerleştirilmişmiş.

Yeniden birleştirildiğinde, heykel, kazıcıların küçük bir müzeye çevirdiği Manuçehr Camii'nin içinde tutulurmuş. Heykel, daha sonra Birinci Dünya Savaşı'nda bilinmeyen bir şekilde "kayıp" edilmiştir ve bugün sağlam halinin sadece fotoğrafları vardır. 1990'ların başında, bir kısmı (heykelin gövdesinin sol üst kısmı), Türk topraklarında gömülü bulunmuştur. Bu eser, bugün Erzurum arkeoloji müzesindedir.

Tarif

Bağışta bulunan kimselerin portrelerinin derin kabartmalarının oyulması, Ermeni kiliselerinde görülmemiş değildir, ancak bu heykel, neredeyse tamamen bağımsız olmasından dolayı eşsizdir, Ermenistan'dan bilinen tek örnektir. 2¼ metre yüksekliğinde bu heykel, tabii büyüklükten daha büyüktür ve taşında görülen renk izlerinden, heykelin ilk halinin boyalı olduğu anlaşılır. Kral, Bagratid sarayıyla Arap hilafeti arasındaki kültürel bağları vurgulayan uzun kırmızı kaftan giymiş ve başına büyük beyaz sarık takmış gösterilmiştir. Boynuna da haç takmıştır.

Heykel, elinde, kilisenin ölçekli modelini tutuyormuş. Maalesef, modelin üst kısmı bulunamamıştır - dolayısıyla, kilisenin tam olarak neye benzediği bilinmemektedir. Bu model de bugün kayıptır.



  • Kral Gagik'in kayıp heykeli
    - büyüğü için tıklayınız


  • Heykelin görünümünün canlandırması


  • Heykelin yüksekliğinin tam görünümü


  • Heykele yakından bakış


  • Kilisenin modeli

  • İnceleme

    Ortaçağ Ermeni heykelciliğinde, Kral Gagik'in heykeli kadar doğal olan başka örneklerin varlığı bilinmemektedir.

    Ancak, bunun bir yabancı sanatkarın eseri olduğunu varsaymak hata olabilir. Daha önce de bahsedildiği gibi, kilisenin kurucusunu veya onu himaye edenini, kilisesini ziyaretçiye (ve Tanrı'ya) sunarken gösteren oymalarına, ortaçağ Ermeni kiliselerinde sıkça rastlanır. Bunun en güzel örneği, Van Gölü Akdamar adasının 10uncu yüzyıl kilisesinin duvarlarındaki Kral Gagik Artzruni tasviridir.

    Bağışta bulunanların bu gibi kompozisyonlarda çoğu zaman iki boyutlu gösterilmesine rağmen, minyatür kiliseler genellikle üç boyutludur ve o denli azami incelikle gösterilmiştir ki, bu da binaların tasarımı ve inşasında kullanılan asıl mimari modellerine dayandırıldıklarını ima eder.

    Kral Gagik'in heykeline en çok benzeyen örnek, Ani Krallığı'nın topraklarının içinde olan Hağbat Manastırı'nın ana kilisesinin doğu cephesinde bulunabilir. Surb Nişan olarak bilinen kilise, 991 yılında tamamlanmıştır ve onun da Ani Kralı Gagik Kilisesi'nin mimarı Trdat tarafından yapıldığı düşünülür. Buradaki oyma, kiliselerinin modelini tutan iki bağışçıyı temsil eder. Sağdaki figür, Ani Kralı Smbat'ı gösterir ve Kral Gagik'inkine benzemektedir ama onun kadar gerçekçi ve üç boyutlu değildir.

    989 yılının Ekim'inde bir deprem, Hıristiyanlığın en önemli kilisesi, Konstantinopolis'in Aya Sofya'sının kubbesinin bir kısmının çökmesine yol açmıştır. Trdat, kubbenin 994'de doğru tamamlanan onarımını düzenlemek için Konstantinopolis'e çağrılmıştır. Gagik heykelinin biçiminin, Konstantinopolis'te varolan birçok klasik Yunan ve Roma heykellerinden etkilenmiş olması mümkündür.  Bu gibi heykellerin, Ermenilerin putperestliği zamanında varolduğu bilinir, fakat yüzyıllarca, ikisi de dini sanatta heykelciliğe karşı olan Zerdüşt Persler ve daha sonra Müslüman Arapların himayesinde olmak, muhtemelen bu eski geleneğin bütün izlerini silmiştir.


  • Erzurum müzesindeki parça


  • Akdamar - Kral Gagik Artzruni


  • Hagbat'ta heykel